Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30
Bu enstrümanın MS 7.yy gibi erken bir tarihte Orta Doğu’da kültür merkezlerinde var olduğu bilinmektedir. Avrupa ve Rönesans lavtalarının öncüsü olarak kabul edilir. (İpek Yolu üzerinden diğer coğrafyalara yapılan ticaret kaynaklı kültürel temaslar enstrümanın farklı yerlere girişini kolaylaştırmıştır.) Tarihinin çeşitli dönemlerinde dağılımının kolay oluşu ve yapım materyallerinin kolay bulunması nedeni ile günümüzdeki boyut ve müzikal kullanımı açısından fazlaca farklılıklara yol açmıştır. Ud, Arap kültüründe ortaya çıkmasına rağmen bugün sadece Orta Doğu'da değil (Türkçe ve Farsça konuşan bölgeler değil) aynı zamanda Afrika'nın doğu kıyısındaki ağırlıklı müslüman topluluklara kadar yayılmış hali ile bilinen bir kordofondur. Orta Doğu'da müzik kültürünün ana sembolü olarak kabul edilen solo enstrüman hem klasik ve dini repertuvarda hem de halk ve kent kültüründe kullanılmıştır. Ud’un armudi şekildeki rezonatörü ince ve traşlanmış bir ağaçtan yapılır. Enstrümanın ses tahtası ise oldukça ince ve sedir, ladin gibi yumuşak ağaçlardan yapılır. Ses tablasının üzerinden bir büyük ve iki de küçük ses deliği bulunmaktadır. Nispeten kısa olan sap kısmı rezonatörün üst ucuna sağlam şekilde oturtulmuştur. Sap kısmı perdesizdir. Sap kısmı bitişi ile salyangoz görünümlü burguluk kısmı başlar. Teller altı çift sıra ile düzenlenmiştir. Tellerin üzerinden geçen iki köprü arasındaki uzunluk 24 inç’tir. Tellerin üçlü grubu gümüş sarılı bakır içerikli; diğerleri ise naylondan yapılır. Enstrüman için kullanılan mızrap ince bir plastik şeklindedir. Bu mızrap yaklaşıl 0,5 inç genişliğinde ve 4 inç uzunluğundadır. (Eski geleneksel kullanımda bu mızrap yerine kartal tüyü de kullanılmıştır.) Mısır, Suriye, Lübnan ve diğer Arap ülkelerinde kullanılan akort sistemi aşağıdaki gibidir. E- A- D- G- C- F Iraklı icracılar ise ud’u baştan aşağıya bambaşka şekilde akortlanmaktadır. F- C- D- G- C- F Ve Türkiye. C# – F# – B – E – A – D