Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30

Tambur



Türk Müziği'nin en zarif ve hassas enstrümanlarından biri olan Tanbur M.Ö. 2000'li yılların başındaki Mezopotamya'dan kaynağını alır. Balkanlar'dan Kuzeybatı Asya'ya kadar çeşitli isimler altında bilinen uzun saplı enstrüman birçok kaynakta 'tambur' olarak da yazılmıştır. Antik Mısır ve Babil'in uzun saplı lavtalarının yanı sıra Yunan pandurasını andıran armut biçimli derin bir gövdeye 1 ila 4 düzine perdenin; ayrıca tipik olarak tek,çift olacak şekilde üç ayrı bölümde düzenlenmiş tellerin eklenmesi ile enstrüman oluşur. En yakın benzer enstrümanlar arasında Buzuki, tambura, setar ve panduri bulunur. Türk Müziği söz konusu ise bu enstrüman ney, kemençe ve kudüm ile birlikte dört ana yapıyı oluşturur. İki türünden biri mızraplı tanbur; diğeri ise yaylı tanbur'dur. Entrümanın neredeyse tamamı ağaçtan yapılmaktadır. Gövde ya da tekne denilen kısım yarı küresel şekilde sert ağaç şeritlerinden birleştirilir. Genel anlamda burada kullanlan ağaçlar maun, akçaağaç, ardıç,dut ve gül'dür. Ses tahtası ya da ön kapak 2,5-3 mm eninde iki ya da üç parçalı yontulmuş ağaçtandır. Yaklaşık 30 ila 35 cm çapında olan bu dairesel ön kapak çoğu defa bir ses deliği de eklenir. Sap kısmının boyu 100-110 cm arasında ve çapı 4-4,5 cm uzunluğundadır ve D kesit şeklindedir. Gelenekte enstrümana 63 perde bağlanmaktadır.