Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30
Geniş, uzun saplı bir Hint udu olan sitar, Hintli müzisyenlerin en popüler telli çalgılarından biridir. İran’da icat edilmiştir ve ismini “setar” yani “üç tel” anlamına gelen Farsça’dan almıştır. Modern sitar 18. yüzyılda Hindistan’da gelişmiştir. Teknik açıdan çalınış biçimi karmaşık değildir, birkaç ayrıntı dışında vina’ya benzer. Tel ya da ipek ipliklerle bağlanan perdeleri hareketlidir. Sağ elin işaret parmağına takılan bir mızrapla çalınır. Çoğunlukla yedi tellidir. Kimilerinde beş temel metalden yapılmış tel ve on sekiz adet de ince sempatik tel (tarab) (ahenk telleri) bulunmaktadır. Ancak melodi yalnızca bir telle çalınır. Metal teller akort mandallarıyla birlikte üçer gruplar halinde sapın ön yüzüne ve sol tarafa gelecek biçimde bağlanır. Sitar’ın metal teller için kullanılan bir büyük, sempatik teller için kullanılan bir de küçük köprüsü vardır. Sitar genellikle sağ elin baş parmağına takılan metal bir mızrapla çalınır. Parmakla çalınan bazı modellerinde dolgun ve daha zengin ses üretebilmek amacıyla birkaç adet daha fazla tel bulunmaktadır. Ses genişliği üç ya da daha fazla oktav arasındadır. Gövdesi içi oyulmuş su kabağından, sapı ise tahtadandır. Günümüzde gövdesi tahtadan yapılan sitarlar da bulunmaktadır. Yaklaşık 1,2 m. uzunluğundadır. Bazı sitarların sapının ucunda fazladan içi oyulmuş bir sukabağı vardır. Kimi sitarların sapının kenarında mandallar bulunurken kimilerinde bu mandallar yoktur. Geçmişte sitarların bazılarının sapın ortasına gelecek biçimde konulan ve arkasına bağlanan bir sukabağı daha bulunmaktaydı. Her birinin farklı tonal bir dizisi ve özelliği olan standart, geniş (çoğunlukla kadınlar çalar), orta ve küçük olmak üzere çeşitli büyüklüklerde sitarlar vardır. Standart olanları konser sitarlarıdır. Geleneksel olarak Kuzey Hindistan ve Pakistan oda müziğinde çalınır. Genellikle tabla ve tambura tarafından eşlik edilir.