Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30

Maracas afrika



Geniş Vurmalı Çalgılar ailesi düşünüldüğünde Maracas; aralarında muhtemelen daha az saygı gören, oyuncak olarak kullanılan ya da özel günlerde hediye olarak verilip hatıraya dönüşen enstrümandır. Yine de bu yönüyle Maracas; hemen hemen her yön ve türüyle günümüze dek kullanıldı. (Rattle, shaker,maraca ) Bu popüler kullanım öyle yaygındır ki bebek beşiklerinin demirine de asılmakta; başka bir örnekte dini törenlerde bir Şaman’ın elinde şifa uygulamalarına da dönüşmekte. Hatta bir araştırmacı Maracas’ın Kızılderililer’in (Amerikan Indian) aniden korkan ya da kekeme kalan insanları normale döndürmek için de kullanıldığını söylemiştir. (Peter, 1975).Bu çok yönlülük, marakasın ne denli uygulanabilir önemli alanlarının olduğunun da kanıtıdır. Marakaslar genel anlamda Latin Amerika ile ilişkilendirilse de tarihi serüveninin başlangıcı Afrika’dır. J. F. Rowbotham, The History of Music kitabında bu enstrümanın destansı hikayesini anlatır. Marakaslar üç kısımdan oluşur. Kabuk, Kabuk içi ve Kulp. (Shells, Rattlers and Handles) Kurutulmuş su kabakları marakas yapımı için en uygun materyaldir. (Bazı kültürler, kurutulmuş kaplumbağa kabuklarını da marakas yapımında kullanmıştır.) Kurutulmuş su kabakları yıkanır ve zımparalanır. Ardından doğal parlaklık sağlayan vernik benzeri doğal bir yağ sürülür.( Bazı kültürler su kabağını boyamayı da tercih edebilir.) İç çıngıraklar ise tohumlar, çeşitli çakıl taşları, hayvan dişleri, kabuk gibi birçok malzeme arasından seçilebilir. Son aşama ise su kabağına sert ahşap kulplar eklenmesidir. Weinberg’e göre onüçüncü yüzyıl Aztek kültüründe Ayacachti adı verilen icracılar Marakaslara kulp ekleyen ilk kişilerdi. (Öyleki enstrümanın bu haliyle günümüz Havaii’sinde karşılaşabilirsiniz.) Marakasların tarihi kökeni Afrika’da başlarken Latin Amerika ve Küba kültüründeki icra uygulamaları ile ilerledi. 19.yy’ın sonuna gelindiğinde enstrüman Küba’da son halini aldı.