Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30
Zengin hikayeleri ile Afrika’da üç bin yıla kadar geriye uzanan bir tarih: Kalimba Tahmini olarak ilk ortaya çıktığı bölgenin Kamerun ve ilk kullanılan malzemelerin kuru ağaç-bitki olduğu düşünülmekte. (Bambu, Hindistan Cevizi gibi) Bitki kurularının ömrü ve enstrümanın kullanım şekli düşünüldüğünde dayanıksız ve kırılgan bir enstrüman ile karşılaşırız Günümüzde kullanılan metal diş ya da çatalların ise ilk kez yaklaşık 1300 yıl önce kullanıldığı belgelenmiştir. (Yer: Zambezi Platosu) Afrika başparmak piyanoları düşünüldüğünde yüzden fazla isimle karşılaşırız. Mbira, Kalimba, Sansa, Karimba gibi. Hugh Tracey, 20.yy’ın ilk yarısında özellikle Afrika’ya sık sık seyahat edip alan araştırmaları yapan bir etnomüzikogtu. Tüm dünya onu Afrika yerel müziğine dair oluşturduğu uluslararası bir kütüphane (1954) ve Mbira gibi yerel çalgıları geliştirip müzik dünyasına kazandırması ile tanıdı. Mbira yani ‘parmak piyanosu’ dışında Congo Drum’ları, Geleneksel Zaire Müziği, Afrika Yerel Çalgıları gibi alan araştırmalarından oluşturduğu makale ve albümler ile onun bir gerçek Afrika Müziği sevdalısı olduğunu içtenlikle söyleyebiliriz. Tracey’nin çalışmalarının daha yoğun olduğu kısım günümüzdeki adıyla ‘başparmak piyanoları’ adı verilen Yerel Afrika Enstrümanları üzerineydi. Tracey dünyanın dört bir yanına göndereceği bu enstrümana genel bir isim olarak kalimba’yı uygun buldu. Afrika’daki birçok bölgede farklı tür, isim ve çalım şekli ile farklı özellikler gösteren bu enstrüman grubu için Tracey, ‘kalimba’ adını kullandı. (Müzikolog Eren ERGÜL; bu sözcüğü Batılıların daha rahat telaffuz edebildiğini daha önce de Tracey’in benzer yazılarında okumuştur.) 1950’lerin sonlarında AMI ya da Afrikan Musical İnstruments ( Afrika Müzik Aletleri) adıyla bir şirket kuran Tracey; Kalimba’yı geliştirdi ve Batı Müziği Teorisine göre yeniden dizayn etti (Örneğin metallerin doğal major modunda ayarlanması) ve 1960’lı yılların başında piyasaya sürdü. (Creative Playthings isimli bir oyuncak firması aracılığıyla). Sonraki yıllarda oğulları (Paul ve Andrew) ile dünyayı dolaşan Tracey (1962-1968), kalimba’yı gerek müzikler ile gerekse de seminerler ile dünyaya tanıttı. Bu şekilde popülaritesi artan Kalimba, dünya ile gerçek anlamda buluştu. Ek: Amerika orijinli müzik grubu ‘Eart, Wind and Fire’ın ‘Kalimba Story’ adlı hit şarkısı enstrümanı dünyaya tanıtan başka bir örnektir. (1973) 1970 ve sonrasında Kalimba’yı başka firmaların da üretip pazarlaması ile enstrüman yeni tasarımlarına kavuştu. Günümüzde kalimba, pratik olarak birçok şekilde akortlanabilmekte, tınıları değiştirilmekte, yapımında farklı materyaller kullanılmakta (hindistan cevizi, plastik, ağaç vs) ve karmaşık tasarımlar ile görünümü değiştirilmekte. Enstrümanın narin sesini büyütmek için su kabağı ya da hindistan cevizi gibi yarım oval bir rezonatör kullanılır ya da Müzikolog Eren Ergül’ün kullandığı şekil ile davul ya da bendir gibi bir enstrümanın içine yerleştirilir ve istenilen ses büyüklüğü elde edilmiş olur. Afrika’da yüzden fazla çeşitinin olduğu lamellophone’ların (Enstrüman ailesi) her biri kendi şekline, ses sistemine hatta farklı bir özel isime sahiptir. Günümüzde kullanılan başparmak piyanolarına kalimba diyoruz. Enstrüman satış mağazalarında kolaylıkla bulunabilen bu enstrüman şimdilerde Batı müziği armonisine göre akortlanmakta.