Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30
Ìyáàlù bàtá; Nijerya ve Benin'deki Yorùbá halkının çift başlı bir membranophone'udur. Enstrüman, geçmişte bu halkın tanrılarından biri olan Shàngó (Gökgürültüsü ve Şimşek tanrısı) ile ilişkilendirilmiştir. Àyán adı verilen bir kalıtsal soyun üyeleri hem kutsal hem de seküler ortamda bu ìyáàlù bàtá (baş davul) da dahil olmak üzere bàtá davulları çalmakta. Batalar çalınırken ritime taklit katma bu toplulukların en çok bilinen özelliğidir. Oríkì olarak adlandırılan anmalarda selamlar, dualar ve kışkırtıcı hareketler ile kendini gösterir. Ses genişlik alanı sınırlı olan enstrümana taklit üretmek oldukça zor olduğu için iyi icracılara büyük saygı duyulur. 20.yy'ın son çeyreğinde Küba, Brezilya ve Karayipler'e ulaşan bu gelenek sonraki süreçte küresel dünya müziğinin bir nevi tanıtımına dönüştü. Yorùbá sözlü geleneğinin korunması, bata davullarının yaratılması ve ibadet biçimi olarak kullanıma devam etmesi 15.yy Nijeryası'nda gerçekleşmiştir. Zira eyalet kralı Òyó; bu geleneğin sürdürülmesine izin vermiştir. Elbette o dönemdeki davulların günümüzdekilere ne kadar benzediği bir başka tartışma konusudur. Ìyáàlù bàtá'nın geniş bir boruyu andıran gövdesi, sağlam ama hafif bir ağaçtan oyulmuştur ve ucu kesilmiş konik olarak tanımlanabilecek bir dış profile sahiptir. Dış yüzeyine sarılan kabuk enstrümana asıl görüntüsünü verir. Gerilmiş keçi derisinden yapılan alt ve üst taban (Büyük olan ojú òjò, daha küçük olan sháshá) 9,6 ve 4,8 inç uzunluğundadır. Her iki deri kısım da kalıcı olarak kabuğa bağlanmış ve halka şeklinde çemberler oluşturmuştur. Alt ve üst çeperlere bağlanan kayış görünümlü omuz askısı yaklaşık on inç uzunluğunda be bir inç genişliğindedir. Enstrüman; omuz askısı yardımı ile icracının önünde yatay olarak durur. Büyük çeperli olan kısım sağ tarafa, küçük çeperli olan kısım sol tarafa yaslıdır. İcracı sağ avuç içiyle geniş çepere; sol eliyle ise bir çırpı yardımıyla dar çepere darplarını gerçekleştirir.