Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30

Djembe



Batı Afrika orijinli bir el davuludur. Tarihi açıdan Djembe’ye dair çok şey anlatılabilir ancak birçoğunun doğrulanması (bilimsel verilere dayandırılması) güçtür. Afrika’ya dair sanat ile ilgili araştırmaların çoğunda benzer sorunların yaşandığı düşünülürse sorun kökenlerinin Afrikalılar’ın kültür aktarımını sözel olarak taşımaları ve Afrika’da bölgeler arası değişkenlerin sıklıkla yaşanmasından kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Çoğu araştırmacı Djembe ve benzeri davulların MS 1300’lerde Batı Afrika’nın Mandinka (Maninke) bölgesinde yerel halkça icat edildiği fikrine katılmaktadırlar. Batı Afrika ve yakın bölgelerine ( Gine, Mali, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Senegal) olduğu gibi imparatorluk zincirinin sonunda Mandinka’ya da hükmeden King Sundiata halk tarafından kahraman oldu. Kast sistemi ile yönetilen bölgedeki meslek gruplarından olan Numu (demirci meslek grubu kastı) Djembe ile ilinti olan ilk kişilerdi ve Djembe’yi demirin eritilmesi sırasında kullandılar. Çoğu tarihçi, bölgesel olarak yer değiştiren (bir nevi mesleki iç göç) demirciler aracılığı ile enstrüman ve kültürünün Batı Afrika’ya taşındığına söylemektedirler. Zaman içerisinde popülaritesini arttıran Djembe, macerasını Numu kastından daha da ötelere taşıdı. Bazı gruplar sayesinde çeşitli özel günlerde çalınmaya başlayan Djembe, icracıları (Djembefola denilmekte) sayesinde Mali, Gine, Gambiya, Senegal ve Fildişi Sahili’nde günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Efsanelerle dolu Djembe tarihine yapımı ve nasıl ortaya çıktığına dair bir efsane daha eklenebilir. İçi kolaylıka boşalan büyük meyve kabuklarının üstlerine keçi derisinin gerilmesi ile yapıldığı düşünülen Djembe’nin bir küçük köyde geçen başlangıç hikayesi de vardır. Ama sizlere enstrümanın uzun uzun oluşum hikayelerini anlatmaktansa aralarında favori gördüğümüz hikayeyi anlatmayı tercih ediyoruz. (Bu hikayeye Müzikolog Eren Ergül; Serge Blanc’ın ‘African Percussion’ (Edited by Hugo Zemp) kitabında rastlamıştır.) İnsanların davuldan haberi olmadan önce o şempanzelere (Kongo Nehri ve etrafına yayılış göstermiş Pan cinsine mensup iki insansı maymun türüne verilen ad) aiitti. Zaman zaman insanların yaşadıkları kampların çevresine gelen Şempanzeleri So Dyeu adındaki avcı farkeder, izler ve nihayetinde onların meyve yerken davullara vurduklarını gözlemler. Avcılığının doğasına dayanamayan So Dyeu onlara gözlem amaçlı bir tuzak kazar Ertesi gün doğan kargaşa ve ağlama seslerini farkeden avcı koşarak tuzak bölgesine gider. Tuzağa yakalanan davulcu şempanzenin etrafında ağlayan yaşlı şempanzeler vardır. Ve nihayetinde şempanzeden davulu alan So Dyeu, onu kampın şefine verir. Şef ise ilk kızını avcı ile evlendirir. İnsanlar için mutlu bir haber olsa da davulları ellerinden alınan şempanzeler o günden sonra göğüslerini döverek yaşamlarına devam ederler. Djembe çoğu kültürde olduğu gibi evlilik, cenaze ve özel günlere aracılık yapması için kullanılmıştır. Ayrıca ekim ve hasat zamanlarda şarkı söylerken, kurban etme ritüelleri gerçekleştirilirken ve son olarak anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için kullanılmıştır. Batı Afrika toplumlarında bazı enstrümanlar kısıtlamalara tabiidir. Genel anlamda bu enstrümanları kullananlar hikaye anlatıcılarıdır. (Griot kastına mensup kişiler) Fakat Djembe için böylesi bir kısıtlama söz konusu değildir. Kısaca kimin Djembefola olacağı konusunda herhangi bir kısıtlama yoktur. Genellikle günlük ve olabildiğince çeşitli etkinliklerde yer alan Djembe şarkıları Sundiata gibi büyük liderlerden bahseder. Ayrıca ayakkabıcılar, avcılar gibi bazı meslekleri öven şarkılara da rastlanılmıştır. Tipik bir Djembe Topluluğu; bir solist, iki djembe icracısı ve sayıları bir ile üç arasında değişen Dundun (Silindir şeklinde iki tarafı kapalı ve iplerle gerilmiş davul) ya da benzer enstrüman (Sangban, kenkeni gibi) icracılarını içerir. Elbette topluluğa her zaman dansçılar ve dinleyiciler alkışlarla eşlik ederler. Djembe’ye eşlik eden enstrümanların icracıları şarkı çalınırken ritimlerle oynarlar. Bu arada solist şarkıyı söyler. Ölçü başlarında ritmi vurgulamak için ya da zaman zaman tempoyu kontrol etmek için alkışlarıyla topluluğa yön verir. Kadınlar şarkılar söylenirken çember şeklinde oluşturulmuş topluluğun içerisine girerek dans, figür ve alkış yeteneklerini gösterirler. İyi dansçılar çembere girdiğinde genel olarak müziğin temposu artar ve dansçı çemberden çıkana kadar (bu durum bazen birkaç saat sürebilir) aynı şarkı devam eder. Ek: Genel adı ‘Sekeseke’ olan bu enstrüman Djembe’yi farklı bir boyuta taşır. Djembe derisinin kenarlarına iki ya da üç metal plaka yardımıyla tutturulan bu yeni modele Mali’de Segesege, Gine’de ise Kesekese denir. Plakalar kenarlara tel halka ya da vida yardımıyla tutturulur ve Djembe çalındığında bu plakalar sempatik (bu benim kelimem) bir biçimde yankılanırlar. Enstrümanın kenarlarına yapılan bu ekler Mbira, Balafon gibi diğer Afrika davullarına da uygulanmaktadır.