Müze Çalışma Saatleri: Pazartesi Hariç Haftaiçi 09:00 - 17:30

Balalayka



Rus üç tellli gitarı olarak da adlandırılan Balalayka; ağaçtan yapılan üçgen bir gövdeye üç (nadiren dört) telin yerleştirilmesiyle oluşan bir geleneksel Rus Halk Çalgısıdır. Yüzyıllar boyunca balalayka, Skomorokhs (bir tür şakacı müzisyen) tarafından insanları eğlendirmek için köylerde çalındı. Garmon ile birlikte Rusya’nın en popüler çalgısı haline dönüştü. 19. yüzyılda Rus müzik dehası Vassilij Vassilevich Andreev tarafından modern haliyle geliştirilen çağdaş balalayka ise; kontrbas, bas, sekunda, prima ve piccolo olmak üzere beş boyutta yeniden yapılandırıldı ve geleneksel olarak iki grup halinde düzenlenmiş üç veya altı tele sahip olarak son şeklini aldı. Teller E – E – A şeklinde akort edildi. Tarihi kökeni genel anlamda tartışmalı olsa da Balalayka; dombra ve tanbur gibi birçok Doğu Asya telli çalgılarına benzemektedir. 1500'lerden önce, Skomorokhs olarak adlandırılan gezici ozanlar, melodilerini siyaset ve dini sistem ile alay eden sözlerle oluşturdu ve bu anlamda enstrüman bir tür isyan hareketinin de aracısı oldu. Kilise, 1600'lerde Rus halk müziğini ve onun köklü temellerini ortadan kaldırmaya çalışan adımlar attı. (Balalaykaya dair ilk yazılı belgelerden birinin 1688 yılından kalma bir tutuklama kaydı ile birlikte olması şaşırtıcı değildir. ) Ancak kilise, çabalarında başarısız oldu ve halk müziği 1700'lerde yeniden gelişti. Hatta o kadar popüler hale geldi ki, sadece sosyal sınıflar arasında değil, her hanede neredeyse bir balalayka bulumaktaydı. 1800’lerde Balalayka, artan ve genişleyen Rus devrimci ruhuna paraleldi. 1890 sonrası aşanan iki önemli olay bu çalgının tarihini ve günümüzdeki durumunu da oldukça etkilemiştir. Sonraki siyasi süreç ve Balalaykanın yeni sembolizmi bir başka alanın konusudur. Yine de bir basit başka örnek ile enstrümanın tarihine yeni bir bakış kazandırılabilir: Banjo tarihi: Balalayka gibi banjo da kökenleri belirsiz bir halk enstrümanıdır. Aynı zamanda telli ve kilise öğretileriyle çatışmaya giren köylülerce kullanılmıştır. Banjo ve balalayka arasındaki en önemli paralellik, devrimdeki rolüydü. 1600'lerden 1800'lere kadar banjo, Amerikan köleliğinin ortak bir simgesi; Balalayka ise bir başka coğrafyada Komünizmin simgesiydi. Bu anlamda her iki çalgı de yeni oluşan toplum düzenine yön vermiştir denilebilir.